Olay, 10 Haziran 2024'te saat 03.00 sıralarında Erenköy Mahallesi 4867 Sokak'ta meydana geldi. Fırat Yıldız, duygularına karşılık alamadığı Arzu Ç.'nin evine giderek dışarı çıkmasını istedi. Sesleri duyan Arzu Ç.’nin kardeşi A.Ç. dışarı çıkarak, Yıldız'la tartışmaya başladı. Tartışma büyüyerek kavgaya dönüşünce A.Ç., yanındaki ekmek bıçağıyla Fırat Yıldız'ı göğsünden ve sırtından bıçakladı. Yaralı halde yaklaşık 500 metre yürüyerek Çamlıbel Mahallesi'ndeki taksi durağına ulaşan Yıldız, fenalaşarak yere yığıldı. Fırat Yıldız, sağlık ekibinin tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybetti.
GÖZALTINA ALINDILAR, KARDEŞ TUTUKLANDI
Polis, kan izlerini takip ederek olay yerini belirledi ve A.Ç. ile ablası Arzu Ç.'yi gözaltına aldı. Arzu Ç., emniyet çıkışında basın mensuplarının, “Kardeşiniz neden öldürdü?" sorusuna, “Ben yaptım, kardeşim yapmadı. Öyle gerekiyordu, yapacak bir şey yok" dedi. Elindeki koltuk değneğiyle yürüdüğü görülen Arzu Ç., adliyeye sevk edildi. İfadelerinin ardından A.Ç. tutuklanırken, Arzu Ç. ise serbest bırakıldı.
TAKSİ DURAĞINDA KAMERAYA YANSIDI
Diğer yandan Fırat Yıldız'ın olay yerinden 500 metre uzaktaki taksi durağına geldiği anların görüntüsü ortaya çıktı. Yıldız'ın yaralı halde geldiği duraktaki banka oturduğu, yanına gelen kişiyle bir süre görüştüğü ardından ayağa kalkıp, birkaç adım attıktan sonra yere düştüğü anlar görüntülere yansıdı. Düzenlenen otopsi raporunda Fırat Yıldız'ın vücudunda 5 bıçak darbesi olduğu kaydedildi.
SANIKLAR HAKİM KARŞISINDA
A.Ç. 'Kasten öldürme', Arzu Ç. 'Azmettirme', cinayet sırasında olay yerinde bulunduğu belirlenen tutuksuz sanık baba Erdem Ç. ise 'Suça yardım ve yataklık'tan Antalya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Savunmasına engelli bir birey olduğunu ifade ederek başlayan Arzu Ç., “Fırat'la yaşadıklarımızı kesinlikle babamın yanında anlatmak istemiyorum. Fırat bana, ona sürekli muhtaç olayım diye yaklaştı. Bana uyuşturucu madde temin ediyordu. Bana sürekli zarar veriyordu. Ben onunla görüşmek istemiyordum. 2024 yılında tedavi gördüm, uyuşturucu maddeyi bıraktım. Fırat yaşadıklarımıza rağmen peşimi bırakmıyordu. Beni öldürmekle tehdit etti. Bana büyü bile yaptırmış" diye konuştu.
'KARDEŞİMİN YAŞI KÜÇÜK OLDUĞU İÇİN EYLEMİ ÜSTLENDİM'
Olay günü mutfakta olduğunu belirten Arzu Ç., "Ses duydum, balkona çıktığımda Fırat aşağıdaydı. Gitmesi için bağırdım. Daha sonra kardeşimi aradım, 'Fırat burada, gelin' dedim. Kardeşim A.Ç. ve babam geldi. Biz o esnada Fırat ile tartışıyorduk. Fırat bana vurdu ve tekme attı. Babam da ona tokat attı. Fırat kaçarken kardeşim de arkasında kovaladı. Kardeşimin elinde bıçak olup olmadığını görmedim. 10 dakika içinde babamla kardeşim geri geldi. Kardeşimin üzeri kandı. Kardeşimin yaşı küçük olduğu için eylemi ben üstlendim. Bıçağı alıp kendim tuttum. Ekiplere de 'Babamla ikimiz yaptık' dedik. Ancak adliyeye gelince gerçeği anlattım" ifadelerini kullandı.
'SUÇU BEN İŞLEMEDİM'
Kasten öldürme eylemini gerçekleştirmediğini ileri süren A.Ç. ise “Suçu ben işlemedim, beraatimi talep ediyorum. Babamın elinde bıçağı gördüm, maktulü uzaklaştırmak için oradaydım. Ben işlemediğim suçtan ceza almak istemiyorum" dedi.
Mütalaayı açıklayan duruşma savcısı, sanıklar Arzu Ç. ve babaları Erdem Ç.'nin beraatini, 'Kasten öldürme' suçu ile yargılanan tutuklu sanık A.Ç.'nin ise ömür boyu hapisle cezalandırılıp, 'Haksız tahrik' indirimi uygulanmasını talep etti. A.Ç.'nin tutukluluğunun devamına karar verilerek duruşma ertelendi.