Akdeniz'in serin sularına nazır bir konumda yer alan bu kent, Likya bölgesinin göz kamaştırıcı bir incisidir. Tarihin, mitolojinin ve arkeolojinin kucaklaştığı Myra, ziyaretçilerine unutulmaz bir zaman yolculuğu vaat ediyor.
Myra, özellikle Likya döneminde önemli bir yerleşim yeri olarak yükseldi. Tüccarlar ve gezginler Myra'nın limanından geçerken, şehir hem ekonomik hem de kültürel anlamda büyüdü. Myra'nın en dikkat çekici özelliklerinden biri, tarihi surlarla çevrili antik tiyatrosudur. Likya'nın en ihtişamlı tiyatrolarından biri olan bu yapı, denize doğru yaslanmış bir yamacın üzerinde yükselir. Bu tiyatro, binlerce yıl önce seyircileri ağırlayarak mitolojik hikayelerin ve tiyatral performansların sahnelendiği yer oldu.
Ancak Myra'nın bilinen en ikonik yapısı, yamaçlara oyulmuş olan kaya mezarlarıdır. Likya halkının inançlarına göre, ölülerin ruhları bu yüksek yerlere daha kolay ulaşabilirdi. Bu anıtsal mezarlar, hem mimari hem de sanatsal açıdan büyüleyicidir. İçlerinde yer alan kabartmalar, o dönemin yaşamını ve inançlarını yansıtırken, tarihseverlerin ve gezginlerin merakını kamçılar.
Hristiyan dünyasının başkenti
Myra Antik Kenti, Hıristiyanlık öncesi dönemlerden itibaren Likya'nın metropolü olarak öne çıktı. Aziz Pavlus'un Roma yolculuğunda limanında gemi değiştirdiği bu kutsal topraklar, dini ve tarihi olayların merkezi oldu. Aziz Nikolaos, 4. yüzyılda Myra'nın piskoposu olarak görev yaparak bu kutsal şehre önemli bir tarihsel değer kazandırdı. Aziz Nikolaos'un Myra'da başpiskoposluk yaptığı dönem, II. Teodosius'un imparatorluğunun zirvesine denk geldi. Bu dönemde Myra, Likya'nın başkenti olarak parladı ve Hıristiyanlık bu topraklarda güçlü bir iz bıraktı. Myra, bugün tarihi, mimari ve dini mirası ile ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunuyor.
Aziz Nikolaos Kilisesi
Myra'daki Aziz Nikolaos Kilisesi, ilk olarak 6. yüzyılda Aziz Nikolaos'un ölümünün ardından inşa edildi. Kilise, temel olarak 8. yüzyıldan itibaren genişletilmiş ve 11. yüzyılın ikinci yarısında bir manastır eklenmiştir. 1863'te Rus Çarı II. Aleksandr, bina ve çevresini Osmanlı Devleti'nden satın alarak restore etme çabasına girişti, ancak daha sonra Osmanlı Devleti bölgeyi geri almış ve Ruslara sadece restorasyon yapma izni vermiştir. Bugün Aziz Nikolaos Kilisesi, tarih ve dini mirası ile ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.
Bugün Myra Antik Kenti, ziyaretçilerini tarihin tozlu sayfalarında unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor. Antik tiyatrosunun taşlarında yankılanan eski hikayeleri, kaya mezarlarının sessiz tanıklığını ve Aziz Nikolaos'un izlerini burada bulabilirsiniz. Myra, tarih ve kültür meraklıları için büyülü bir keşif noktasıdır; Likya'nın büyülü atmosferini her adımda hissedebileceğiniz bir zaman tüneli sunar.
Haber: Gözde Gürgöze