Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Sert Manavgat ve Side’nin tarihi ve arkeolojik zenginliklerinin yanında doğal güzelliklerini de korumak için gittikçe artan insan faaliyetlerine düzenlemeler getirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Sert, "Çünkü insanlar kurallar ve sınırlandırmalar getirilmediği sürece doğal güzelliklerin farkına varmadan her yeri dümdüz edip ev ve iş yerleri inşa etme eğilimindedir. Bu düzenlemeleri yaparken de tamamen yasaklayan bir tavır içerisine de girmek yanlış olur” dedi.
Manavgat’ın batı sahilinin oteller nedeniyle betonlaştığını, Side’den Kızılot’a kadar yaklaşık 20 kilometrelik doğu sahilinin Manavgat’ın kısmen doğal kalmış sahilleri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Sert, “Geleceğimiz için çevre dostu bir yaklaşımın büyük önem taşıdığını düşünerek, sürdürülebilirlik ve çevre bilincinin nasıl sağlanabileceği üzerine uzun vadeli planlar yapmamız gerekmektedir. Öncelikle, çevre bilinci ve sürdürülebilirlik kavramlarını ele aldığımızda, çevre bilinci, doğal kaynakların korunması, enerji verimliliği, atık yönetimi gibi konularda farkındalık sahibi olmayı ifade eder. Side-Sorgun bölgesi gerek arkeolojik gerekse de doğal zenginlikleri ile bu konuda öne çıkmaktadır. Arkeolojik zenginlikler kazı ekipleri belediye ve anıtlar kurulu gibi kamu kurumları tarafından genelde artık sıkı denetlenmekte ve korunmaya çalışılmaktadır. Fakat doğal zenginlikleri koruma bilinci henüz tam kabul görmemektedir. Bunun nedeni insanlarımızın cahilliğidir. Tüm arıları dünyadan yok ettiğimiz zaman bitkilerde yok olacak bitkiler yok olunca bizler ve hayvanların tamamı yok olacaktır. Yani arı yararlı bir hayvandır ama arı olmadan insan da olmaz. Bunun gibi daha bir çok örnek sayabiliriz" dedi.
Manavgatın nadir biyolojik bir zenginliği olan koruma altındaki kum zambaklarının yetiştiği yerlerde ve aynı zamanda yaz mevsiminde caretta carettaların yuva yaptığı kumların üzerinde dört çekerli araçlarla off Road yapıldığının tespit edildiğini söyleyen Sert şöyle devam etti: "Bu insanları turist veya yerli; bu faaliyetlerinden alıkoyamayız. Ancak bu faaliyetleri de her yerde yapmalarına da izin veremeyiz. insanların eğlence amacıyla yapmış oldukları faaliyetlerini ilgili kamu kuruluşlarının göstereceği belirli alanlarda yapmalarını sağladığımız zaman bu sorun kendiliğinden çözülmüş olacaktır. İnsanlarımıza doğru yolu gösterdiğimiz zaman o yolu takip edecek kadar bilinçli olduklarını düşünüyorum. Unutmayalım ki doğru denetim ve düzenlemelerle sürdürülebilir çevre yönetimi çok kolay bir şekilde sağlanabilir".
