Side Antik Kenti'nin adının kökeni, bu bölgedeki eşsiz nar ağaçlarına dayanır. Mitolojik olarak, Side bir dağ tanrısının kızıdır. Tauros Dağları'nın doğal güzelliklerini ve verimliliği temsil eden doğa tanrıçası olarak bilinir. Bir gün, Side ve onun orman perileriyle Melas (Manavgat) çayının kıyısında gezinirken, güzel çiçeklerle dolu büyülü bir bölgeye gelirler. Side, kızı için güzel bir çiçek koparırken, bu eylemin sonucunda yaşananlar onu derinden etkiler.
Kopardığı çiçekten akan kanlarla ağaç hızla değişir ve bir nar ağacına dönüşür. Side, hem korkmuş hem de çok üzgün bir şekilde kaçmaya çalışır, ancak ayakları toprağa saplanır ve bir daha asla hareket edemez. Zamanla, bedeni kabuk tutarak bu ağacın içinde kalır.
Side, dönüşümü sırasında nar ağacının kızıl meyvelerini oluşturur ve kendisini korumak için bu şekilde bir vücuda sahip olur. İnsanlar arasında dolaşan bu hikaye, Side Antik Kenti'nin ve bu bölgenin sembolü olan nar ağaçlarının kökenini anlatır.
Tanrıça Side, kızının kendisini hatırlayarak yanına gelmesini ve gölgesinde oynamasını ister, ancak ona ağaçları koparmamasını ve doğaya zarar vermemesini hatırlatır.
Bugün Side Antik Kenti'nde bu mitolojik hikayenin izlerini sürmek mümkün. Bu eşsiz antik kent, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Side, geçmişin ve mitolojinin dokusunu taşıyan bir yer olarak, Antalya'nın en özel bölgelerinden biri olarak parlıyor.
Haber: Gözde Gürgöze