Bir zamanlar rayların üzerinde yolculuk eden ve Demiryolları tarafından uzun süreli kiralanmış olan o vagon, artık farklı bir hikayeye sahipti. Antalya'ya özel bir tır eşliğinde getirilip DokumaPark'a yerleştirildiğinde, bu vagonun yeni bir hayatı başlamıştı. Uzunluğu 25 metreyi bulan bu vagon, artık çocukların hayal güçlerine açılan bir kapıydı.
İçini renklerle donatıp, rengarenk kitaplarla doldurarak, bu vagon bir çocuk kütüphanesine dönüştü. Aynı zamanda, çocukların öğrenmeye, keşfetmeye ve yaratmaya teşvik edildiği bir çalışma atölyesine dönüştü. İşte bu vagon, minik okurlar için adeta bir masalın içine taşınmıştı.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda gerçekleşen açılış töreniyle, bu özel tren kütüphane ve çalışma atölyesi, çocukların ve gençlerin hizmetine sunuldu. İşte o gün, hem tarihi bir vagonun hem de çocukların hayallerinin gerçekleştiği anlardan biriydi.
Artık o vagon, sadece rayların üzerinde ilerlemekle kalmıyor, aynı zamanda bilgiye giden bir yolculuğun kapılarını aralıyor. Her bir sayfanın, her bir renkli kalem çiziminin, geleceğin büyük yazarlarını ve sanatçılarını besleyeceğini kim bilebilirdi? İşte bu tren vagonu, sadece bir taşıt değil, aynı zamanda bir hayal gücü ve öğrenme platformu olarak, çocukların geleceğine umutla bakmamıza vesile oldu. Bu güzel girişim, bir tren vagonunun nasıl bir toplumu aydınlatabileceğinin en güzel örneklerinden biri oldu.
Haber: Gözde Gürgöze