İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Türkiye'de bir ilk olan önemli bir tıbbi başarıya imza attı. 2016 yılında meme kanseri teşhisi konulan Hilal Gündüz'ün yaşadığı bu zorlu süreç, Türk tıp dünyasına umut veren bir hikayeye dönüştü.
Hilal Gündüz, meme kanseri tedavisi gördüğü dönemde yumurtalık dokusunun özel bir operasyonla alınarak dondurulmasını sağladı. Kanserle mücadelesini başarıyla tamamlayan Gündüz, daha sonra tekrar anne olma şansını elde etmek istedi.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde gerçekleştirilen başarılı bir operasyonla, Hilal Gündüz'ün kendi dondurulmuş yumurtalık dokusu yeniden kendisine nakledildi. Bu nadir ve başarılı tedavi sonrasında Hilal Gündüz, sağlıklı bir bebek dünyaya getirme mutluluğunu yaşadı.
Hilal Gündüz’ün tedavi süreci anlatıldı
Hilal Gündüz’ün tedavi aşamalarını anlatan Uzm. Dr. Elif Akşahin, “Hilal Hanım bize 2016 yılında başvurdu. Kendisi o zaman daha yeni meme kanseri tanısı almıştı. Meme kanseri için gerekli tedaviyi görmeden önce biz kendisiyle görüştük ve yumurtalık dokusunun dondurulmasını ancak bu sürecin hala deneysel bir süreç olduğunu kendisine söyledik. 2016 yılında yumurtalık dokusu donduruldu. Ardından Hilal Hanım meme kanseri için kemoradyoterapi tedavisi gördü. Yaklaşık 5 yıl boyunca menopozdaydı, ardından bize tekrar başvurdu. 2021 yılında yumurtalık dokusunu yeniden kendisine naklettik. Yeniden menopoz öncesi şeklinde adet görmeye başladı, yumurtlamaya başladı. Takiplerde, yeniden üreme çağındaki bir kadın gibi yumurtalıklarını geliştirdikten sonra yumurta toplama ve diğer işlemlerinde sağlıklı bir gebelik elde ettik” dedi.
“Hanemize güneş gibi doğdu, dünyamızı aydınlattı”
Meme kanserini yendikten sonra başarılı bir tedaviyle çocuk sahibi olan 37 yaşındaki Hilal Gündüz, “Vaktim yoktu, hemen tedavi almam gerekiyordu. Tüp bebek tedavisi önermişlerdi, embriyo dondurmayı önermişlerdi ama vakit olmadığı için deney aşamasında olan bu yöntemi tavsiye ettiler. O dönem bu yöntemle 80 kişi çocuk sahibi olmuştu. Yola çıkarken “Ben neden 81’inci olmayayım?” diyerek yola çıktım. Bilime inandım, hocalarıma güvendim ve sonuç başarılı oldu. Güneş Bebek kucağımızda. Hanemize güneş gibi doğdu, dünyamızı aydınlattı. Bizim için bambaşka bir tecrübe, bambaşka bir deneyim oldu. O yüzden adını Güneş koyduk. Hastalıktan, kanserden yana hiçbir şekilde korkum olmadı. Atlatacağımdan emindim, hiç üzülmedim. Sadece anne olamayacağımı düşündüğüm zaman, o beni biraz üzüyordu. Çünkü ben bir kadınım ve o içimdeki anne olma dürtüsünü hiçbir zaman durduramıyordum. Ama korktuğum gibi olmadı, hayallerim gerçek oldu” ifadeleriyle yaşadığı mutluluğu anlattı.
“Ülkemizde böyle bir şeyin yapılıyor olması mutluluk verici”
Güneş bebeğin babası Burak Gündüz ise, “Eşim en başından beri çok inançlıydı. Ben de deney aşamasında, olur İnşallah diyerek daha çok onun sağlığını düşünüyordum. Ama iyi ki yapmışız. Ülkemizde böyle bir şeyin yapılıyor olması ve başarının sağlanması ayrıca mutluluk verici bir şey” dedi.