Tarihi yapıları, eşsiz doğası ve sakin deniziyle görenleri büyüleyen Phaselis antik kenti, güzelliklerini Kemer İlçesi'nin Tekirova Beldesi sınırları içinde. Bu antik kent, kuzeyde Gökdere Vadisi'ne doğru uzanırken, güneyde Üç Adalar'dan Tahtalı Dağı'na doğru uzanan muhteşem bir hat çiziyor. Bu benzersiz coğrafya, Phaselis'i sadece tarihi bir zenginlik olarak değil, aynı zamanda doğanın ve denizin uyum içinde olduğu bir cennet köşesi olarak da tanımlıyor.
Tarihe yolculuk
Phaselis Antik Kenti, sınırları içinde barındırdığı tarihi serüven ile hem Likya hem de Pamfilya bölgelerinin etkileşim noktasında bulunur. Bu antik kent, zaman içinde birçok kez farklı egemenliklere geçmiştir. M.Ö. 43 yılında Romalıların hakimiyeti altına giren Phaselis, uzun bir refah dönemi yaşamıştır. M.S. 129 yılında İmparator Hadrianus'un bu şehri ziyaret etmesi, kentin büyüklüğünü vurgulamak için unutulmaz bir anı olarak Hadrian Kapısı'nın inşa edilmesine yol açmıştır. Bu muhteşem ana caddenin girişine yerleştirilen tek kemerli kapı, Phaselis'in görkemini ve tarihi önemini vurgular.
Ancak tarihin akışı değişmez. 5. ve 6. yüzyıllarda Bizans İmparatorluğu'nun egemenliği altına giren kent, 1158 yılında Selçukluların kuşatmasıyla karşı karşıya kalır. 13. yüzyıldan itibaren ise limanlarının ekonomik önemini kaybetmesiyle Phaselis, giderek unutulur ve terk edilir. Bu büyüleyici antik kent, sadece tarihini değil, aynı zamanda değişen ve evrilen hikayesini de içinde barındırmaktadır.
Kurutulmuş balık
Phaselis, tarihsel derinlikleriyle ve sıradışı köken hikayesiyle öne çıkan bir antik şehir. Bu şehir, tarihin derinliklerine doğru kökenine uzanan esrarengiz bir hikaye ile kurulmuş. İlkel çağlarda, bu topraklarda Lakios isimli bir kolonistin gözü düşer ve bir kent inşa etme niyeti güder. Ancak, bu bölgenin sahibinin Kylabras adında bir çoban olduğu sır değildir.
Efsaneye göre, çoban Kylabras, şehri Lakios'a kurutulmuş balık karşılığında satar. Bu olay, zamanla bir gelenek haline gelir ve bu toprakların halkı, tanrılara minnettarlıklarını ifade etmek için kurutulmuş balık sunarlar. Bu antik dönem adeti, ucuz bir adak olarak kabul edilir ve Phaselis adakları denilen bu ritüel, alay konusu olur. Phaselis adı ise ilginç bir anlam taşır; antik dönemde bu kelime kurtuluş, korunma, tanrının koruması anlamına gelir. Yunanca'da ise Phaselis, fasulye kelimesiyle özdeşleşmiştir.
Gizem ve kusursuz doğa
Phaselis antik kenti, sadece yüzeyini çıkarılmış bir tarih kitabı değil, aynı zamanda toprak altında hala keşfedilmeyi bekleyen pek çok sırrı barındıran bir hazinedir. Günümüzde bile bu antik şehrin derinliklerinde gizemli yapılar ve hikayeler olduğuna inanılır.
Phaselis, sessizliğini koruyarak ziyaretçilerini tarih yolculuğuna davet eder. Ormanın huzurlu dokusunda, antik çağın izleriyle dolu bu büyülü kenti keşfederken, zamanın tünelinde yolculuk yapmanın tadını çıkarabilirsiniz.
Haber: Gözde Gürgöze
