Başkan Bahar: "Sürdürülebilir büyümeyi destekliyoruz"

Su basan alanlarda temizlik ve tahliye

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, her mecliste dile getirdiği, en önemli gündem maddesi olan "sürdürülebilir ekonomiye" ilişkin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in son açıklamasının iş dünyasına güven veren bir adım olduğunu hatırlattı. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat olarak iş dünyasının adlandırdığı unsurlar için güvenin çok önemli bir esas olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Bahar, "Hükümetimizin izlediği para politikaları, güven esaslı ekonomi üzerine inşa ediliyor. Sayın Bakanımız Şimşek’in son açıklamaları da iş dünyasına güven tesis ediyor" dedi.
Türkiye'nin cari işlemler hesabında ekimde 186 milyon dolar, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabında da 5 milyar 67 milyon dolarlık fazla oluşmasına ilişkin açıklamada bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Uyguladığımız politikalarla bir yandan kırılganlıkları azaltırken diğer yandan yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı sürdürülebilir büyümeyi tesis ediyoruz. Bu dönemde en büyük dezavantajımız ihracat artışını sınırlayan ticaret ortaklarımızdaki zayıf talep" diye konuştu. Ekonomik büyümeye yönelik açıklamalarıyla iş dünyasının gündemini sürdürülebilirliğe, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatın gücüne dikkati çeken ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, “Uzun süredir her meclisimizde ve her platformda dile getirdiğimiz sürdürülebilir ekonomiye ilişkin açıklamalarımıza Sayın Bakanımız Mehmet Şimşek’ten destek gelmesi iş dünyamız adına bizleri mutlu etti. Bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağız, iş dünyası olarak hükümetimizin destekleri sürdürülebilir ekonomi politikalarının istikrarlı ilerleyişini perçinliyor ve güçlendiriyor, geleceğin güçlü ekonomisine hazırlıyor” dedi.

“İhracat iç piyasaya alternatif değil”
İç talepteki yavaşlamanın göstergesi olan PMI endeksi ve perakende satış verilerinin uzun süredir düşüşte olmasının en önemli daralma göstergesi olduğunu kaydeden Başkan Bahar, “İç pazarımızdaki zayıf büyüme nedeniyle ihracatın iç piyasaya bir alternatif olmadığını görüyoruz ve bunu uzun bir süredir dile getiriyoruz. Bunun için bir kere daha kademeli bir yavaşlama ve KOBİ’leri ayakta tutan bir ekonomi politikasından yana olduğumuzu tekrarlamak istiyorum. Biz bunu 4 aydır dile getirdik, Sayın Bakanımız Mehmet Şimşek’in yaptığı açıklama da bunu destekledi” dedi.

“Yatırım ve ihracatı destekleyen politikalara imza atarız”
Uygulamaya koyulan ekonomi politikasını ve normalleşme adımlarını desteklediklerini kaydeden Başkan Bahar, “Bunu her platformda dile getiriyoruz. Ekonomi yönetimi bu süreci şu ana kadar başarılı ve proaktif bir şekilde yönetti. Ancak hepimiz bu ülkenin sanayisiz büyüyemeyeceğini, böyle bir büyümenin sürdürülebilir ve istikrarlı bir büyüme olamayacağını biliyoruz. Bizim ülke olarak sanayi öncülüğünde büyümeye ihtiyacımız var. Tüketimde yaşanan büyüme, üretimde yaşanan zorluklar, enerji ve iş gücü maliyetleri hepimizin malumu. Yatırım ve ihracatı destekleyen politikalara hepimiz imzamızı atarız” diye konuştu.

“Kobileri ayakta tutan ekonomi politikasından yanayız”
ATSO Başkanı Ali Bahar, “Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız ve Sayın Hazine-Maliye Bakanımız yatırım ve ihracatı sonuna kadar destekleyeceklerini ifade ediyorlar. İç piyasaya üretim yapan firmalarımızın gözden kaçmaması gerekiyor. Hedef pazarımızdaki zayıf büyüme nedeniyle ihracat, iç piyasanın bir alternatifi olmayacak” dedi. 2024’te Orta Vadeli Program’da belirtilen ihracat artışı hedefinin dolar bazında yüzde 4’ün altında olduğunu kaydeden Bahar, “Bu gösteriyor ki ihracat aşağı yukarı yerinde sayacak. İhracat büyümezken, iç piyasayı daraltmak çok sayıda firmanın kapanmasına neden olabilir. Bunun için biz kademeli bir yavaşlama, KOBİ’leri ayakta tutan bir ekonomi politikasından yanayız” diye konuştu.

“Sanayi odaklı ve dengeli büyüme”
OVP’de nitelikli üretimi vurgulayan Başkan Ali Bahar, “Bizim gibi bir ülkenin mutlaka ve mutlaka, her zaman istikrarlı ve yüksek oranlı bir sanayi büyümesine ihtiyacı var. Sanayi büyümezse, hizmetler bir ülkeyi uzun süre ayakta tutamaz. Çünkü hizmet sektörleri uzun dönemde sanayi sektörünün performansına bağlıdır. Sanayisi ile büyüyen bir ülkede büyüme hızının volatilitesi düşük olur. Yani çeyrekten çeyreğe büyüme oranları arasında fazla fark olmaz. Bize bu gerekiyor. Yani biz sanayi odaklı ve dengeli büyümeyi öngören bir ekonomi politikası bekliyoruz. Bu anlamda OVP’deki ‘nitelikli üretim’ vurgusunu önemli görüyoruz. Herkesin yaptığını yapmak değil, katma değeri yüksek, inovatif bir sanayi üretimine yönelmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.