Bakan Tekin, Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde düzenlenen, 6. Özel Eğitimde Rehabilitasyon Merkezlerini Rolü ve Eğitim Niteliklerinin Arttırılması Türkiye Buluşmaları programına katıldı.
Bakan Tekin, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturuyla toplumun tüm kesimlerine hizmet sunan bakanlığın, sosyal devlet anlayışının bir tezahürü olarak özel eğitim gereksinimi duyan bireylere toplumda hak ettikleri değeri verebilmek; sosyal, politik, ekonomik ve kültürel anlamda eşit koşullara sahip olmalarını sağlamak için çeşitli çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi.
Eğitimin, sosyal ve kültürel hayata katılma, günlük yaşam becerilerini pratikte görme ve değerlendirme, toplumda aktif rol oynama gibi geliştirici etkisi, özel eğitim gereksinimi duyan öğrenciler için kritik öneme sahip olduğunu kaydeden Bakan Tekin, “Özel eğitim; dünyada olduğu gibi ülkemiz eğitim sisteminde de alanı kapsamı, işlevi ve uygulamalarıyla önemli bir yere sahiptir. Her geçen gün daha da önemli hale gelmektedir. Çünkü engel türü, sosyoekonomik düzeyi, cinsiyeti, ne olursa olsun her çocuk, mümkün olan her yerde, öğrenme potansiyelini tam olarak besleyen bir eğitim sistemine ihtiyaç duymaktadır. Bu çerçevede bakanlık olarak en özel sermayemiz, özel eğitim gereksinimi duyan tüm öğrencilerimizin kendi potansiyelinden en üst düzeyde yararlanabilmesi için her türlü desteği sağlıyoruz. Özel eğitim gereksinimi duyan öğrencilerimizin bireysel yetenekleri doğrultusunda ihtiyaç duydukları tüm alanlarda gelişimlerini sağlamak, kendi gizil güçlerini açığa çıkarabilmek ve çocuklarımızı hayata hazırlamak için özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri de önemli hizmetler sunmakta” diye konuştu.
"Devletin sosyal yüzü"
Bakan Tekin, ailelerin desteği ve rehberlik araştırma merkezlerinin eğitsel değerlendirme ve tanılama süreciyle öğrenciler için en uygun eğitim ortamlarının ve uygulanacak eğitim programını tespit ettiklerini kaydetti.
Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin hazırlamış olduğu eğitim programları doğrultusunda destek eğitim hizmetlerinin hassasiyetle uygulanmasının çok önemli olduğunun altını çizen Bakan Tekin, “2007 yılından bugüne kadar eğitsel değerlendirme ve tanılama hizmeti sunduğumuz birey sayısı 66 milyon 145 bin 454’tür. Biliyoruz ki özel eğitim gereksinimi duyan bireylerin eğitimleri ve rehabilitasyonları sadece bir alandaki faaliyetlerle gerçekleştirilemez. Bu bağlamda özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri ailelerin ihtiyaçları doğrultusunda rehberlik hizmeti sunmakta ve okullarla da ortak çalışmalar yürütmektedir. Bu itibarla bu kurumlarda destek eğitim alan 559 bin civarında bireyi ve onların aileleri ile okullarını da düşündüğümüzde özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin toplumun çok geniş bir kesimine devletimizin sosyal yüzünü en iyi şekilde yansıttığını görmekteyiz” ifadelerine yer verdi.
"Bu yıl 13 milyarlık destek"
Özel eğitim hizmetlerinin güncel ve bilimsel yöntemlere uygun olarak sunulması, yaygınlığı ve kalitesinin artırılması için uluslararası gelişmeler takip edilerek Türkiye’de de çeşitli yasal düzenlemeler yapıldığının altını çizen Tekin, “2005 yılında çıkarılan Kanun ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu bünyesinde faaliyet gösteren özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine ilişkin yetkiler Bakanlığımıza devredilmiştir. Sunulan hizmetten yararlanan birey sayısı, öğretim programlarının içeriği ve istihdam edilen eğitim personeli sayısı ile kurumlarımıza sunduğumuz destek tutarlarını dikkate aldığımızda bu değişikliğin ne derece önemli olduğunu anlıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada 3 bin 243 kurumla yaklaşık 559 bin bireye 55 bin personelle hizmet sunuyoruz. Yalnızca 2023 yılında sunmuş olduğunuz eğitimler için 13 milyar TL’yi aşkın ödeme yaptık” diye konuştu.
Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin sundukları hizmetlerin bütüncül olarak niteliğinin artırılmasına yönelik olarak gerek uygulanan programlarda gerekse yasal düzenlemelerde çok sayıda çalışma gerçekleştirdiklerine değinen Bakan Tekin, “Akabinde yaptığımız yasal düzenlemelerle kurumların alan uzmanları tarafından yönetilmesini sağlamak için kurum müdürü olma şartlarını değiştirdik. Engelli birey ve ailelerine yönelik sorunların çözümü için mesleki çalışmalarda bulunmak üzere kurumlarda sosyal hizmet uzmanı görevlendirmesine imkan sağladık. Telafi eğitimleri, merkezlerin çalışma saatleri gibi farklı konularda da düzenleme yaptık” dedi.
"Alanı sabote etmeye çalışan unsurlar vardı"
Bakan Tekin, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu camiada hem ahlaki insani vicdanı sorumluluklarıyla hem de kamusal sorumluluklarıyla sektöre hizmet etmek için bulunanlar olduğu gibi sektörü, sabote etmeye çalışan, yapılan hizmetlerin etkisini azaltan, kamuoyundaki imajı olumsuz etkileyen unsurlar vardı. Eylül ayı itibariyle kurum açılışlarını durdurduk. Bununla ilgili mevzuat alt yapısını sizlerle yeni adımlarını atacağız. Bakanlık olarak yaptığımız her çalışmada, ortaya koyduğumuz her değişimde öncelikli hedefimiz; özel eğitime gereksinim duyan bireylerin ve ailelerinin yüzünde bir tebessüm, onların gözünde geleceğe ilişkin bir umut görmektir”.