Bu köy, Toros Dağları'nın eteklerinde, Manavgat Çayı'nı besleyen derelerin arasına kurulmuş ve zaman içinde kendine özgü bir mimari geleneği korumuş bir yerleşim birimi olarak dikkat çekiyor.
Ormana Köyü, Antalya'nın İbradi ilçesine bağlıdır ve İbradi kelimesi, Luvi dilinde "gür akarsuyu olan" anlamına gelir. Bu bölgede iki antik çağ yerleşimi olduğu, ancak henüz kazılarla açığa çıkarılmamış olsa da araştırmacılar tarafından tespit edilmiştir.
Antik döneme ait Erymna kenti, ürünlü ile Ormana arasında yer almaktadır ve antik kentin akropolüne ait kule kalıntıları, temel taşları ve lahitler bu bölgede bulunmuştur. Erymna adı, bu bölgede bulunan iki yazıtta da geçer ve kökeni Luvi diline dayanır. Bu ad, "sunak-halkı şehri" anlamına gelir. Antik Yunan döneminde Orymna olarak adlandırılan bu kent, Selçuklu döneminde ise Ormana olarak anılmaya başlanmıştır.
Düğmeli evler
Köyde bulunan geleneksel düğmeli evlerin neredeyse 50 kadarı restore edilmiştir. Köy halkı, göç etmiş olsa da yerleşik yaşam tarzını benimsemiştir. Ancak köy, sarp coğrafi yapısı nedeniyle tarım için uygun bir zemin sunmamaktadır. Çevrede bazı üzüm bağları ve evlerin bahçelerinde sebze yetiştiriciliği yapılmaktadır, ancak köyün temel geçim kaynağı hayvancılıktır. Özellikle kurbanlık keçileri ve oğlaklarıyla tanınan köy, çevresindeki yaylalar ve sulak arazileriyle hayvancılık için elverişli bir ortam sunmaktadır.
Ormana Köyü, tarihi ve doğal güzellikleriyle Antalya'nın eşsiz bir parçası olarak önemini korumaktadır. Bu köyün geçmişi ve yaşam tarzı, Antalya'nın zengin kültürel mirasının bir yansımasıdır.
Haber: Sevgi Gümüş