Antalya'nın büyüleyici coğrafyası, doğal güzelliklerle bezenmiş sahilleri ve tarihi zenginlikleriyle ünlüdür. Bu güzellikler içinde özel bir yere sahip olan Kekova Adası, sadece doğasıyla değil, sularının altında sakladığı gizemli bir tarihle de büyüleyici bir şölen sunar.
Likya dilinde "Dolichiste" olarak adlandırılan, tarihi zenginliklerle örülü Kekova Adası, Antalya'nın Demre ilçesi yakınlarında, Kaleköy ve Üçağız'a komşu küçük bir kayalık adanın büyülü bir parçasıdır. Bu 7,4 km uzunluğundaki ve 500 metre genişliğindeki ada, Kekova bölgesine ismini veren ve bu coğrafyanın ruhunu taşıyan bir hazine niteliğindedir. Ancak Kekova Adası, yalnızca doğal güzellikleri ve berrak sularıyla değil, aynı zamanda suların altında gizlenen tarihi bir sırrı da barındırır.
Kekova Adası'nın kuzey sularında, "Batık Şehir" olarak anılan ve ikinci yüzyılda depremle yutulmuş eski Kekova Şehir Batığı yüzer. Likya'nın ticaret merkezlerinden biri olan bu şehir, tarihin akışı içinde bir deprem sonrasında suların altında kalmıştır. Bugün, Batık Şehir'i yakından incelemek isteyenler için bölgeye düzenlenen tekneler ve kanolar aracılığıyla unutulmaz bir yolculuğun kapıları aralanır. Temizlikleriyle ünlü olan bu suların üzerinde, tekneyle sessizce süzülürken, yerleşim yerlerinin hâlâ suyun altında bariz izlerini ve Likya geleneğine ait kaya mezarlarını görmek mümkündür. Bu özel bölge, 1990 yılında sit alanı ilan edilmiştir ve çevresinde dalış ve yüzme yasağı bulunmaktadır.
Kekova, tarih ve doğal güzellikleri harmanlayarak ziyaretçilerini büyüler. Tarihin derinliklerinden gelen bu ada ve Batık Şehir, her yıl binlerce gezgini kendisine çekmeye devam eder. Burada, sadece suların altındaki gizemli geçmişi keşfetmekle kalmaz, aynı zamanda Antalya'nın benzersiz doğal güzelliklerini de yaşama fırsatı bulursunuz.
Haber: Gözde Gürgöze