Döşemealtı ilçesinde tarlalar temmuz ayının gelmesiyle birlikte renklenmeye başladı. 

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinin yanı sıra, İran’dan gelen birbirinden değerli el dokuması halı ve kilimler, yıkama işleminin ardından tarlalara serilerek, pastel renk almaları için bekletiliyor.

Dokuma tezgahlarında, kök boyayla boyanmış, dokuyan kişinin anılarının, acılarının, sevinçlerinin anlatıldığı rengarenk halı ve kilimler görsel bir şölen sunuyor. 

Üzerinde geometrik şekillerin yanı sıra muska, kartal, küpe, göz, sandık motiflerinin yer aldığı halı ve kilimlerin yönleri boyalarının tam alınması için belirli zaman aralıklarında değiştiriliyor. Yağmur ihtimalinden bir gün önce depolara kaldırılan halı ve kilimler güneş yüzünü gösterdiğinde yeniden tarlalara seriliyor.

Emeklerinin hibe olmasını istemeyen görevliler her gün meteoroloji ile bilgi alışverişinde bulunurken, halı ve kilimlerin güneşlenme süresi 10 ile 90 gün arasında değişiyor.

40 yıldan bu yana halıcılık sektörünün içinde yer aldığını aktaran Selçuk Topkara, tarlalara serilen halılalır hikayesini anlatıyor.

Turizmin geçen yıl kötü gitmesi bu sektörü de olumsuz etkilemiş durumda.

Tarlalarda çalışan işçiler rüzgarla savrulan halıların yönlerini değiştiriyor. Halı tarlasının içine girip rengi ve işlemi tamamlanan halıları tek tek toplayan çalışanlar, her halı ve kilimle itinayla ilgileniyor 

 

Tarihi halı ve kilimlerin İstanbul’daki tüccarlar aracılığıyla getiriliyor. Halıların tarlada kalma süresini ise halının cinsi ve rengi belirliyor.

Tarlalara serilen halılar 1 ila 3 ay işlemden geçiriliyor. İşlemlerde halı ve kilimlerin renkleri pastelleşip, boyaları gidiyor ve haşereler uzaklaşıyor.