Çöl tozunun ardından sahiller doldu taştı Çöl tozunun ardından sahiller doldu taştı

Prof. Dr. İsmail Tufan, Türkiye genelinde 60+ Tazelenme Üniversitesi kampüslerinin arka arkaya açıldığını belirterek, son olarak Sivas Cumhuriyet, Malatya Turgut Özal ve Yozgat Bozok Üniversitesi tazelenme üniversitesi öğrencilerine açtı. Bunun bize bir ihtiyacın olduğunu gösterdiğinin altını çizen Tufan, “Üniversitelerimiz gönüllü öğretim üyeleri bu ihtiyaca cevap veriyor. Akşam 17.00’den sonra amfilerimiz 60 yaşın üstündeki vatandaşlarımıza sağlıklarını korumanın yanı sıra yaşlılık ve yaşlanma olgusunu yeni kazanımlar elde ederek geçirmelerine yardımcı oluyor. Bu son derece önemli ve kıymetli bir projedir. Ülkemizde bu yürütülen tazelenme üniversiteleri programının ücretsiz ve gönüllü olması dünyada örneği olmayan bir durumdur. Normalde üçüncü yaş üniversitesi dünyada birçok ülkede vardır ve ücretlidir. Ama ülkemizin refahına kalkınmasına gerçekten olağanüstü emek sarf etmiş bugün yaşları 90’ın üzerinde olan vatandaşlarımızın bu ülkeye olan hizmetlerinin bir nebze olsun akademi karşılığını vermeye çalışmaktadır. Bu aynı zamanda kuşakları bir araya getirir ve gönüllü öğretim üyelerinin yolculuklarını farklı kılmaktadır. Hepimiz için kıymetli bir projedir” ifadelerine yer verdi.

"Her belediye bünyesinde uygulamalı gerontoloji birimini kurmalı"
Uzun yıllardır yerel yönetimlerle birlikte çalıştıklarına değinen Tufan, onlara gönüllü danışmanlık verdiklerini belirtti.
Tufan, yerel yönetimlerin yaşlanma ve yaşlılık konusunda uygulamalı gerontoloji birimlerini mutlaka bünyelerinde açmalarını önerdi ve bu konuda biraz daha gayret gösterilmesini istedi.
Her belediyenin ayrı bir yaşlılık projesi yapmasını eleştiren Tufan, “Yaşlanma ve yaşlılığın, şehrin profiline, ihtiyaçlarına göre bir yaşlılık stratejisini geliştirmesi ve hep bir ağızdan herkesin anlayabileceği, uygulayabileceği bir projeler silsilesi hayata geçirilmelidir. Burada gerontoloji devreye giriyor. Biz ortaya koyduğumuz proje örnekleriyle yerel yönetimleri ülkemizin her bir kesiminde yaşlıya hangi hizmetleri verebilecekleriyle ilgili konseptlerimiz var. Bunu rahatlıkla kullanabilirler, bu noktada eğitilmiş elemanlara ihtiyaç var. Gerontoloji Bölümünün Yaşlılık Araştırma ve Uygulama Merkezi eğitim vermektedir. Eğitim eksikliği burada giderilebilir” diye konuştu.

"10 milyonu aşan 65 yaş üstü yaşlımız var"
Türkiye’de her geçen gün yaşlı sayısının arttığını kaydeden İsmail Tufan, “Bu da doğal dünyada yaşlı nüfus artıyor. Ülkemiz sessiz ve hızlı bir şekilde yaşlanıyor demiyoruz artık, ülkemiz yaşlanıyor, yaşlı bir ülke konumundayız. 10 milyonu aşmış 65 yaş üstü nüfusumuz var. Bunu 60 üzerinden hesaplarsak sayı 13 milyona kadar çıkıyor. Bu, şu demektir; gelecekte daha fazla demans, bakıma muhtaç hasta sayımız olacak. Aynı zamanda yaşlı yoksulluğuna karşı bir şeyler yapmalıyız. Evde bakım ve uzun süreli bakım hizmetlerini çok iyi koordine etmeliyiz. Tüm bunların hepsini 2002 yılından beri söylediğimiz bakım sigortasını mutlaka hayata geçirmemiz gerekiyor. Bir an önce bakım sigortasını oluşturmaya başlamalıyız. Gerontoloji bölümü bu noktada bakım sigortasının hayata geçirilmesi için feryat etmektedir” dedi.

"Yaşlılar kendilerini çaresiz hissetmesinler"
Gerontologların seslerinin Çalışma ve Sosyal ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından duyulduğunu aktaran Tufan, “Yakın bir zamanda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, TÜSİAD, Sağlık Bakanlığı ortak bir çalışmayla bir yol bulacaklardı. Gerontoloji Bölümü öğretim üyelerine de fikirleri sorulursa düşüncelerimizi söyleriz. Bu ülkedeki yaşlılar kendilerini çaresiz hissetmesinler. Gerontologlarımız sahada, Sağlık Bakanlığında istihdam edildiler. Yaşam üniteleri şehir hastanelerinde kuruldu. Yaşlanma ve yaşlılıkla ilgili çok güzel çalışmalar yapılıyor. Bunlar umut vericidir. Diğer disiplinlerle bir arada çalışıyoruz. Türkiye’nin yaşlanma ve yaşlılık sürecinde önemli bir fikir üreten bölüm olmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

"Bakım sürecinde bazı sorunlar yaşanıyor"
Türkiye’de doğum oranlarının düşüp yaşam sürelerinin uzadığını dile getiren Tufan, “Dolayısıyla modernleşme sürecinde kırdan kente iş imkanları nedeniyle bir iş ve dış göç var. Aile yapımız güçlü sağlam ama bu yapıda daralma ve çok sayısında azalma söz konusu. Bakıma muhtaç yaşlı vatandaşlarımı aileleri tarafından bakılıyor aile dünyadaki en önemli bakım veren bir kurum. Ama burada bazı sorunlar ortaya çıkıyor. Anne ve babaların bakım veren çocukların da aileleri yaşantıları var. Bakım sürecinde bazı sorunlar yaşanıyor. Aileyi desteklemek için ailenin üstündeki yükü paylaşalım. Bakım sigortası devreye girdiğinde, ailenin denetiminde bakım sigortasının desteğiyle mükemmel bir bakım sektörü oluşturabiliriz. Bunu denetleyebiliriz, geliştirebiliriz. Daha kaliteli ve sağlıklı bir bakım hizmetini yaşlılarımız alabilirler. Bunu da hak ediyorlar” ifadelerine yer verdi.

"200 bin istihdam sağlar"
Yaşlılara bakım noktasında gelişmiş ülkelerden geri olmadıklarına değinen Tufan, “Ama çok daha iyi olabiliriz. Bu bir sistem meselesidir. Bakım sigortasına ihtiyacımız var. Bu sigorta devreye girdiği andan itibaren yılda 200 bin genç insanımıza istihdam sağlayacak. Genç işsizliği bir nebze de olsa giderecektir. Gençlerimizin başka ülkelere göçünü engellemiş oluruz. Bakım sektöründeki gençlerimizi yurt dışına kaybetmememiz lazım, onlara ihtiyacımız var. Yaşlı bakım teknikerlerini ülkemizde tutmamız lazım, bu milli davadır. Ülkemizde de bakım sektöründe imkan var, devletimi uygun ücret politikasını oluşturduğunda yurt dışına gitmeyeceklerdir. Gerontologların olduğu yerde yaşam kalitesi yaşam memnuniyeti artacaktır” değerlendirmesinde bulundu.