Prof. Dr. Necla Songür, sıcak havalarda oda ısısını düşürerek konforlu bir ortam yaratmak için kullanılan klimaların aynı zamanda hava yolu ile bulaşan mikroorganizmaların kaynağı olabildiğini söyledi. Klima yoluyla bulaşan ve klima hastalığı olarak bilinen 'lejyoner hastalığı'nın zatürre gibi ciddi üst solunum yolu sorunlarına yol açabildiğini belirten Prof. Dr. Necla Songür, "Ortamlarda bulunan klimaların eğer hijyeni ve temizliği iyi yapılmazsa, 'lejyonella' adı verilen bir bakteri üremektedir. Akarsu, nehir, göl, sauna, hamam, jakuzi, fıskiye, havuz, duş başlığı gibi sulu ve nemli ortamlarda ya da klimalarda üreyen bu bakteri, solunum yoluyla bulaşmaktadır. Her gün karşılaşılan bu bakteri, bağışıklık sistemi güçlü olmayan kişilerde, ilk olarak üst solunum yolu hastalığı olarak kendini gösterir, tedavi edilmediğinde de akciğere yerleşerek zatürreye sebep olabilir" dedi.

 

HASTALIĞIN BELİRTİLERİ

 

Bu durum, kişiyi komaya kadar götürebilecek bir sürece yol açtığını kaydeden Prof. Dr. Necla Songür,

 

lejyoner hastalığı belirtilerinin ateş, halsizlik, eklem ağrısı, geçmeyen kuru öksürük, balgam çıkarma ihtiyacı ve balgam çıkarmada zorluk, baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, nefes darlığı, uykuya meyilli olmak olduğunu kaydetti.

 

'BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ DÜŞÜK OLANLAR DİKKAT'

 

Nezle ve grip gibi üst solunum yolu hastalıkları gibi belirti veren klima hastalığının, çok kısa bir süre içerisinde alt solunum yollarını da tutarak, akciğerde iltihaplanmaya neden olduğunu ifade eden Prof. Dr. Necla Songür, "Hem hava hem de şebeke suyu yoluyla bulaşabilen klima hastalığı, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişileri etkilemektedir. Bu kişilerin yaşadıkları ortama ve yaz döneminde tatil bölgelerindeki klimaların kontrolünün yapılıp yapılmadığa dikkat etmelidir. Aynı zamanda banyo, havuz ve termal tesisler gibi nemli ortamlardaki sistemlerin de hijyeninin yeterince sağlandığından emin olunmalıdır" dedi.

 

RİSK ALTINDAKİ GRUP

 

Prof. Dr. Necla Songür, 50 yaş üstündeki kişiler, astım ve KOAH hastaları, bebek ve çocuklar, kanser tedavisi gören hastalar, uzun süreli kortizon tedavisi gören hastalar ve organ nakli olmuş hastaların risk altında olduğunu ifade etti.

 

ERKEN TANIYLA BAŞARILI TEDAVİ MÜMKÜN

 

Hastalığın önlenmesi için hem yaşanılan ev hem de otel ve hastane gibi büyük yapılardaki klima sistemlerinin uygun bir şekilde bakımlarının yapılması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Necla Songür, "Hastalığın tanı ve tedavisi için de doktorun hastayı özellikle klima hastalığı açısından değerlendirmesi önemlidir. Hasta öyküsünde, klima maruziyeti olması veya gidilen bir otel ya da tatil köyü olup olmadığı, suyla fazla temas durumu gibi konular sorgulanmalıdır. Tanı konan hastalara gerekli antibiyotik tedavisi başlatılır ve özellikle erken dönemde başvuran hastalarda başarılı sonuçlar alınmaktadır" dedi.