Kaş Kaymakamlığı, Kaş Belediyesi, Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye ve Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi işbirliğinde düzenlenen Sokar Festivali, eski Kaş Yat Limanı'nda yapıldı. Festivale, Kaymakam Bilgehan Bayar, Belediye Başkanı Halil Kocaer, WWF Türkiye Doğa Koruma Direktörü Sedat Kalem, Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Seval, öğretim üyesi Doç. Dr. Olgaç Güven, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, balıkçılar, Kaş'ta tatil yapan yerli ve yabancı turistler ve Kaşlılar katıldı.

Festival, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Festivalde bir konuşma yapan Kaymakam Bilgehan Bayar, "Doğa çok büyük bir denge içinde yaşamını devam ettiriyor. Karada, denizde, havada doğanın bir ahengi var. Ama bu ahengi biz insanlar olarak bozuyoruz. Bozulan ahengi yerine getirmek için bir çaba içine giriyoruz. Yasaklar koyuyoruz. Gönül ister ki insanlar doğaya bu kadar vahşice saldırmasın. Doğa kendi dengesini kendisi sağlasın. Bu festivalin çıkış noktası da bu. Özellikle bölgemizde orfoz, lahoz gibi balıklar çok azaldı. Kaş- Kekova Özel Koruma Bölgesi ilan edilerek bu türlerin neslinin tükenmesinin önüne geçilmeye çalışılıyor. Sokar balığını çok tüketelim ki orfoz, lahoz gibi balıklar çoğalsın. Onların üstündeki baskı azalsın istiyoruz. Dünyada canlı yaşamının devamı için denizlerdeki doğal yaşamın korunması çok önemli. Tükettiğimiz oksijenin yüzde 80'ini deniz çayırların ürettiğini birçok insanımız belki bilmiyor. Balıkçı denize attığı çapa ile yok ettiği deniz çayırlarının kendisi için ne kadar önemli olduğunu bilmeli" dedi.

Belediye Başkanı Halil Kocaer, "Kaş'ta gelecek nesillere suyun altında orfoz, lahoz sürülerinin olduğu bir doğa bırakmak istiyoruz. Kaş'a dalış için gelen sualtı tutkunları, Kızıldeniz'de olduğu gibi muhteşem balık sürüleri, deniz canlıları görsün istiyoruz. Sokarı tüketelim ama orfoza, lahoza dokunmayalım. Bu nedenle bugün Sokar Festivali düzenliyoruz" diye konuştu.

WWF Doğa Koruma Direktörü Sedat Kalem, şöyle konuştu:

"Dünyanın ve Türkiye'nin önemli dalış merkezlerinden biri olan Kaş, zengin tarihi mirasının yanında eşsiz sualtı güzellikleri de sunuyor. Bu sualtı hazinesi her yıl Kaş'ta binlerce turisti ağırlıyor. 2014- 2017 yılları arasında Kaş'ta sürdürdüğümüz projeyle sürdürülebilir turizm ve balıkçılığa odaklandık. Doğa dostu turizmin teşvik edilmesi, sürdürülebilir balıkçılık konusunda çalışmalara devem edeceğiz. Bu nedenle WWF Türkiye olarak başlattığımız küçük ölçekli balıkçılık projemize Kaş'ı da dahil ettik. Bu proje 2022 yılına kadar Kaş'ta devam edecek. Sokar Festivali ile Kaşlı balıkçıların yıllardır yakaladığı, Kızıldeniz'den gelerek Akdeniz'de yayılım gösteren sokar balığının gıda kaynağı olarak insanlar tarafından daha çok tanınmasını, daha çok tüketilmesini hedefliyoruz."

AÜ Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Olgaç Güven de "Sokar balığının tanıtılması, ekonomimize kazandırılması, bir girdi olarak soframız girmesi, sürdürülebilir balıkçılık açısından çok önemli" dedi.

Konuşmaların ardından Kaşlı balıkçı Abdullah Muslu, sokar balığının tanıtımını yaptı. Muslu, şöyle dedi:

"Sokar balığı iki türdür. Beyaz ve siyah sokar olarak bilinir. 15 Haziran'dan yaz sonuna kadar yoğun olarak yakalanır. Bu balık yağda kızartılarak yenmeli. Izgarada iyi olmaz. Çünkü kuru bir yapısı vardır. Çok lezzetli bir balıktır. Bol yakaladığımız zaman anonslarla Kaş'ta halka duyuru yaparız."Daha sonra Murat Draman'ın "Akdeniz'den Kızıldeniz'e istilacı balıklar" adlı sualtı fotoğraf sergisi açıldı.

Katılımcılara tavalarda kızartılan, ızgarası yapılan kilolarca sokar balığı ikram edildi.