Aysel Güleç Anaokulu Müdürü Burcu Okuyan, yaptığı açıklamada, Akseki Aysel Güleç Anaokulu Müdürü Burcu Okuyan, bu projeyle çocukların teknolojinin zararlı etkilerinden uzaklaştırarak doğa ile iç içe olan, doğa keşifleri ile öğrenen, kendi öğrenme alanını kendisi belirleyen bireyler olmasını amaç edindiklerini söyledi. 
Uygulama bahçesinde çocukların bir çok gelişim alanlarını da destekleyen aktivite alanlarının da mevcut olduğunu, doğa sevgisi ve çevre bilincini okul öncesi dönemde çocuklara aşılamak istediklerini belirten Okuyan, şöyle konuştu: 
Günümüz şehirlerinde toprağa ve yeşile dokunmadan yetişen çocukların, çocukluk çağında bu duyguları yaşamaları ve doğa sevgisini kazanmaları amacıyla "Ağaç yaş iken eğilir" atasözünden yola çıkılarak Aysel Güleç Ana Sınıfı yıldızlar sınıfı ile "Küçük Bahçıvanlar" projesini gerçekleştirdik. Bu program kapsamında Küçük Bahçıvanlar adı verilen 12 anasınıfı öğrencisi kendi elleriyle fidanları toprak ile buluşturdu." 
Sınıf öğretmeni Fatma Hanım Bozkurt ise Küçük Bahçıvanlar Projesi, ile ilçedeki çocukların doğa ve yeşil sevgisi kazanmaları amaçlandığını ve sınıf velisi Hayriye Arıcı ile bu projeyi hayata geçirdiklerini söyledi. 
Çocuğun her açıdan en hızlı geliştiği dönem 0-6 yaş arası olan okul öncesi dönemi kapsadığını, Okul öncesi dönemi çocuğun sosyal, fiziksel duygusal ve zihinsel becerileri kazandığı, bireyselleştiği, kişiliğin temel yapı taşlarının atıldığı bir dönem olduğunu belirten Bozkurt " Bu nedenle çocuğun hayatında kalıcı etkileri olan okul öncesi eğitimin önemi büyüktür. Bu proje çerçevesinde amacımız, doğa sevgisi ve çevre bilinci yüksek bireyler yetiştirme adına, eğitimlerinden sorumlu olduğumuz çocuklarımızda ilk adımı atmaktır. Biliyoruz ve farkındayız ki gelecek nesiller, çevre sorunları ile bizlerden çok daha fazla olumsuz bir şekilde etkilenecektir. Bu amaçla eğitim ve özellikle doğa sevgisi aşılayarak verilecek bir çevre bilinci eğitimi, çocuklarımıza armağan edeceğimiz en kutsal değerdir." 
Bozkurt, öğrencilerin temel derslerinin yanında, doğa ile iç içe bir yaşam alanında, sebze ekerek, toprağa dokunup hissederek, eğitimlerini sürdürecekleri ve "sevgiyi" kendi içlerinde yaşayarak yeşerteceklerini, çocukların sosyal gelişimine katkıda bulunduğunu da vurguladı