Aşılar, modern tıbbın en önemli tedavi yöntemlerinden biridir. Ölümcül olan ve binlerce insanın hayatına kaybetmesine yol açan pek çok hastalık, basit bir aşı sayesinde yok edilebilir. Fakat bazı aileler, çeşitli sebeplerden dolayı çocuklarına aşı yapılmasına karşı çıkmaktadır. Aşı karşıtlığı, kolaylıkla yok edilebilecek hastalıkların yeniden gün yüzüne çıkmasına neden olmaktadır.

ABD Dış İlişkiler Konseyi, aşıya karşı çıkmanın ne denli büyük felaketlere yol açtığını gösteren interaktif bir harita yayınladı. Harita, 2008 ile 2017 yılları arasında gerçekleşen kızamık, kabakulak, kızamıkçık, çocuk felci ve boğmaca kayıtlarını küresel boyutta göstermektedir.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), her yıl büyük çoğunluğu çocuk olan 146 bin kişinin kızamık hastalığına yakalandığını belirtiyor. Birleşik Devletler de geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, her yıl 195 bin kişinin boğmaca yüzünden hayatını kaybettiğini ve bu ölümlerin büyük bölümünün aşıların ulaştırılamadığı yoksul bölgelerde gerçekleştiğini bildirdi.

Peki aşı karşıtlığı nasıl ortaya çıktı?

1998 yılında Andrew Wakefield, kızamık, kabakulak ve kızamıkçık (MMR) aşısının otizm başlangıcı ile bağlantısı olduğunu iddia eden bir belge yayınladı. Hiçbir bilim insanı, Wakefield’ın bulgularını onaylamadı. Bunu takiben ilerleyen yıllarda Wakefield’ın finansal çıkarlar nedeni ile böyle bir belge yayınladığı ortaya çıktı.

2010 yılında etik inceleme kurulu, Andrew Wakefield’ın yayınladığı raporda yer alan bilgilerin yanlış olduğunu kanıtlayarak orijinal belgenin geçersiz sayılmasına ve Wakefield’in tıbbi lisansının iptal edilmesine neden oldu.

Tabii ki aşılar tamamen zararsız değildir. Özel durumlarda aşıların bazı yan etkileri görülebilir, ancak bu çok nadir bir durumdur. Bazı kişiler alerji ve kanser gibi özel nedenlerden dolayı aşı olamamaktadır. Fakat bu kişilerin aşı olamamasını ‘aşılar zararlıdır’ gibi bir başlıkla sunmak, başlı başına ‘sağlık düşmanlığı’dır.

 

Webtekno