Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, gündeme ilişkin açıklama yapıyor. Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:

Bu kabine bir süreklilik ve değişim kabinesi olarak ifade edilebilir.

PKK ülkemizin başında bir bela olmaya devam ediyor ve Batılı ülkeler bunu görmezden geliyor. Terörle mücadele bundan sonra da çok yoğun şekilde devam edecek.

Bizim siyasi görüşlerimizi bir kenara bırakarak yekvücut olduğumuzu ifade etmeliyim.

Terörle mücadele

Malesef Batı, PKK terörünü görmezden gelmeye devam ediyor. Son olarak genç öğretmenimizin şehit edilmesiyle hüzne bozulduk. Demokrasi konusunda nutuk atan Batı, PKK terörü karşısında yine utanç verici bir şekilde sessizlik içerisinde. Türk milleti bunu unutmuyor Kimin nerede Türkiye'nin yanında olduğunu görüyor.

15 Temmuz'un seneyi devriyesi münasebetiyle; Güvenlik güçlerimizin temizlenmesi için operasyonlar sürüyor. Türkiye'nin güvenlik noktasında zaaf yaşadığı gibi bir takım spekülatif haberler var. Ancak 15 Temmuz'dan bir yıl sonra FETÖ'cü hainlerin temizlenmesiyle güvenlik güçlerimizin daha güçlü olduğunu gördük.

Kıbrıs Barış Harekatı

Hem Kıbrıs barış harekatının 43. yılı olması nedeniyle önem verdiğimiz bir gün. Aynı zamanda Kıbrıs halkının yanında olduğumuzu da göstermek istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bir ilke vardı: Biz Kıbrıs görüşmelerinde hep bir adım önde olacağız dedik. Ancak Rum tarafı nedeniyle arzu edilen netice elde edilemedi. Ama bu Kıbrıs konusunun kapandığı anlamına gelmiyor. Biz Kıbrıs halkının yanında olmaya devam edeceğiz.Kıbrıs Türk tarafına yönelik yaptırımlar devam ediyor. Kıbrıs Türk tarafı son derece yapıcı bir tutum içerisindedir. Bu gerçekler ışığında uluslararası topluma çağrımızı yeniliyoruz. Yaptırımlar kalkmalı.

Musul operasyonu

Sayın Ibadi'nin de ifade ettiği gibi Musul'un yeniden inşası için ciddi bir uluslararası iş birliğine ihtiyaç var. Biz Türkiye olarak yardıma hazırız.

Körfez turu

Bu hafta sonu sayın Cumhurbaşkanımızın bir Körfez turu olacak. Bu krizin başından beri Türkiye hep yapıcı tutumlar içinde oldu. Bunun neticelerini yavaş yavaş görmeye başladık. Diğer konularda ne tür adımlar atılabilir bunlarla ilgili de çalışmalarımız devam edecek.

"Şiddetle kınıyoruz"

Öncelikle bu talihsiz açıklamaların Almanya'daki seçimlere dair bir iç siyaset olduğunu düşünüyoruz. Ne yazık ki bu Almanya'da moda oldu. Erdoğan karşıtlığı Almanya'da prim yapıyor.

Türkiye'ye giden Alman vatandaşlarının güvende olmadığı, Türkiye'deki Alman firmalarının tereddütlerinin, endişelerinin olduğu şeklindeki açıklamaları da şiddetle kınıyoruz. Böyle bir şey asla söz konusu değildir.

 

 

Kaynak: YeniŞafak