Asırlık sedir ve çam ağaçlarının bulunduğu Alacadağ, Gökçeyaka, Kızılcık ve Adala gibi bölgelerdeki taş ve mermer ocaklarına karşı yaklaşık 6 yıl hukuk savaş veren Büyüknohutçu çiftinin ölümünün ardından, savaş aştıkları mermer ocağı kapatıldı. Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Aysin Büyüknohutçu, Alacadağ Kızılcık Yaylası'nda bir mermer ocağına valilikçe verilen 'ÇED gerekli değildir' raporu ve maden arama izin belgesinin mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle bölge sakinleriyle dava açtı. Davayı kazanan Büyüknohutçu, mermer firmasına ait ocağı kapattırdı.Ali Ulvi- Aysin Büyüknohutçu çifti, binlerce sedir ve kızılçam ağacının yanı sıra, yabani hayvanların yaşam alanı da olan bölgede faaliyet sürdüren diğer taş ve mermer ocaklarının kapatılması için mücadele ederken cinayete kurban gitti. Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun öldürülmeden önce sözcülüğünü yaptığı Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Koruma Derneği TORAÇDER, mücadeleyi devam ettirerek ruhsatsız faaliyet gösteren başka bir mermer ocağını daha kapattırdı.TORAÇDER, Büyüknohutçu çifti öldürülmeden yaklaşık 1 yıl önce, ruhsat süresi dolduğu halde çalışmaya devam eden Bahçeci Mermer firmasına ait mermer ocağının kapatılması için Antalya Orman Bölge Müdürlüğü'ne başvuruda bulundu. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü'nün izin iptal kararına rağmen mermer ocağının faaliyetini sürdürdüğü tespit edildi.TORAÇDER yönetimi, avukat İsmail Doğan Tunçbilek aracılığıyla, izni uzatılmamasına rağmen faaliyetini devam ettiren mermer ocağı hakkında BİMER'e şikayette bulundu. BİMER'e yapılan şikayette, firmanın 24 Ekim 2015 tarihine kadar verilen izin süresinin dolmuş olması ve firmanın süresi içinde izin süresini uzatma talebinde bulunmamasından dolayı, Maden Kanunu 7'nci maddesine aykırı olduğu için ocağın kapatılması istendi. Şikayet üzerine Mermer ocağının Alacadağ'daki faaliyeti bu hafta itibariyle durduruldu.