ATB’nin Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı, ATB Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan ATB Başkanı Ali Çandır, ekim ve kasım ayında yapılması planlanan oda ve borsa organlarının seçiminin Bakanlar Kurulunun kararıyla görülen lüzum üzerine 2018 yılının nisan ayına ertelendiğini aktardı. Başkan Çandır, bu ertelemenin borsaların üretken, huzurlu ve uyumlu çalışma ortamlarını etkilemeyeceğini, tüm enerjileriyle çalışmalarına devam edeceklerini vurguladı.
Türkiye’nin son yıllarda benzeri görülmemiş bir zorluktan geçtiğini dile getiren Çandır, "Bir taraftan siyasi dalgalanmalar, diğer taraftan ekonomik ve ticari oynaklıklar, ülkemiz için ciddi dar boğazlar oluşturmaktadır. Avrupa Birliği’nin (AB) lokomotifi sayılan Almanya’nın seçim sonuçları ile AB’nin Türkiye politikalarındaki bozulmalar ticaretimizi de etkileyecek boyutlara ulaşmaktadır. Diğer taraftan özellikle son dönemde Kuzey Irak’ta ve Suriye’de yaşananlar, bölgemizi ve ülkemizi doğrudan olumsuz etkileme raddesine gelmiştir. Bütün haklı gerekçelerimize ve önerilerimize rağmen, bu uluslararası gerçekleşmelerin ülkemizin geleceği bakımından ciddi riskler barındırdığını görmekteyiz. Bu uğurda alınacak tüm tedbirlerde, birlik ve beraberliğimizi korumamız gerektiğini düşünmekteyiz. Nitekim siyaset kurumunun tezkere konusunda sergiledikleri ortak duruş için de teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı.


"Ulusal çıkar vurgusu"


Çandır, "Irak pazarında gümrük kapıları kapanmadı, sadece kontrol artı, oradan ticaret devam ediyor. Ama ulusal çıkarlarımız her şeyin üzerindedir, gerekirse üreticimiz ürettiği malı ihraç etmez milli çıkarlarımızı gözetiriz" dedi.
Ekonominin yılın ikinci çeyreği ve ilk yarısı itibariyle geçen yılın aynı dönemlerine göre ciddi oranda büyüme gösterdiğinin altını çizen Başkan Ali Çandır, "Buna göre ikinci çeyrekte milli gelirimiz yüzde 5.1, tarım sektörümüz ise yüzde 4.7 büyümüştür. Geçen yılın olumsuz tablosunu hatırlarsak ve bu yılın başından itibaren uygulamaya konan vergi ve kredi kolaylıklarını dikkate alırsak, bu yıl ilan edilen büyümelerin temel kaynaklarını da görmüş oluruz. 2015 yılı göre son üç yılda ikinci çeyrekler itibariyle ne kadar büyümüşüz diye baktığımız da, toplam milli gelirimiz yüzde 10, sanayi yüzde 11, inşaat yüzde 19.6, hizmetler yüzde 6.7, vergi-sübvansiyon yüzde 7.6 ve tarım sektörümüz ise yüzde 1.3 oranında büyümüştür. Ancak rakamlardan da görüldüğü üzere tarım sektörü büyümeden nasibini yeteri kadar alamamıştır" diye konuştu.


"SGK'nın yeniden yapılanması talebi"


Tarım sektöründe günü kurtarma adına kolaycılığa kaçılmaması gerektiğine vurgu yapan Çandır, "Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de istihdamın ve kırsal kalkınmanın ilacı konumunda bulunan tarıma kör gözle bakmamalıyız. Tarımda reel kazancı tekrar artırmalı ve topraklarımızı daha sahip çıkmalıyız. Ülkemiz tarımını bilimin ışığında Ar-Ge ile bir adım öteye taşıyacak olan gençlerimizi tarım sektöründe faaliyet göstermeye motive etmeliyiz. Geçtiğimiz günlerde Antalya Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü ve Antalya Tarım Konseyimizle ortak hareket ederek Tarım Çalışanlarının Sosyal Güvenliğinde Yenilikçi Yaklaşımlar Çalıştayı düzenledik. Çalıştay sonucunda üreten kesimlerin tamamının ortak görüşü; mevcut sosyal güvenlik sisteminin tarıma uygun olmadığı, sistemin üretimin ve yatırımların önünde adeta bir pranga olduğu yönündedir. Beklentilerimizi ve çözüm önerilerimizi ilgili mercilere ileteceğiz. Sosyal güvenlik siteminin tarım sektörünün yapısına uygun olacak şekilde yeniden modellenmesini talep edeceğimizi belirtmek isterim" ifadelerine yer verdi.


"YÖREX uluslararası olacak"


Bu yıl 8’inci kez düzenledikleri YÖREX hakkında da bilgiler veren Ali Çandır, "Birlikte hareket etmenin, el birliği ve güç birliği yapmanın sağladığı bir başarı hikayesi olan YÖREX’i bir yıllık yoğun bir çalışmanın ardından başarılı bir biçimde geride bıraktık. Önümüzdeki yıl YÖREX’in uluslararası hale gelmesi içinse çalışmalarımıza başlamış bulunmaktayız. Umuyorum ki başta Kalkınma Bakanlığımız olmak üzere, Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız, Ekonomi Bakanlığımız ile diğer bakanlıklarımız ve TOBB’un desteğiyle YÖREX uluslararası bir kimlik kazanacak" dedi.


"Süt fiyatı olumlu"

Çandır, geçtiğimiz günlerde ilan edilen çiğ süt tavsiye fiyatının 1 Ekim 2017 tarihinden 28 Şubat 2018 tarihine kadar 1.40 TL’den işlem görecek olmasını, gerek üretici gerekse üyeler açsından olumlu olduğunun altını çizdi.


"Rusya'nın yasakları kaldırması"


Rusya Federasyonu ile domates başta olmak üzere ticarette yaşanan gelişmelerin olumlu olduğunu belirten Çandır, beklentilerini yeni sezonda tüm yasakların kalkması olarak açıkladı.
Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Sımal, sütte litrede belirlenen 1 lira 40 kuruşun üretici açısından tatmin edici olmamasına rağmen 'yeterli' olarak nitelendirdi.